Amaç: Cerrahi aseptik tekniklerin standart uygulamalarının yanı sıra, farklı ekiplerin steril paketler içinde bir saç teli varlığında farklı yaklaşımlar sergilediği bilinmektedir. Ekiplerin bir kısmı alet kullanmamayı ve ameliyatı ertelemeyi tercih ederken, bir kısmı da temas halindeki saç ve aletlerin alınmasına ve kalan kısmı kullanmaya devam etmeye karar verebilir. Bu tür uygulamalarda olumsuz sonuçlara yol açan standart bir yaklaşım belirlemek için kanıta ihtiyaç vardır. Yöntemler: Yüz sekiz cerrahi enstrüman, otoklav (n=36), hidrojen peroksit (n=36) ve etilen oksit (n=36) kullanılarak sterilize edildi. Her gruptaki aletlerin üçte biri pakete serbest bir saç teli ile, diğer üçte biri cerrahi enstrümanın eklem yerine sıkıştırılmış bir saç teli ile ve son üçte biri kontrol grubu olarak tek başına paketlendi. Aletlerin mikrobiyolojik örnekleri swablar ile toplandı. Saç örnekleri, tiyoglikolat ortamı üzerine ekildi. Üreme 24. ve 48. saatlerde değerlendirildi. Bulgular: Grupların hiçbirinde 24. ve 48. saatlerde üreme olmadı. Böylece tüm gruplardaki aletler steril olarak kabul edildi. Conclusion: Saçın bakteriyel kontaminasyon riski üzerinde biyolojik bir yük olarak önemli bir etkisinin olmadığı gösterilmiştir.
Objective: Besides the standard applications of surgical aseptic techniques, it is known that different teams display different approaches in the presence of a hair strand in sterile packs. Few of the teams prefer not to use the instruments and postpone the surgery, whereas others may decide to remove the hair and the instruments in contact and continue using the remaining part. Evidence is required to determine a standard approach in such practices, which leads to negative consequences. Methods: Overall, 108 surgical clamps were sterilised using autoclave (n=36), hydrogen peroxide (n=36), and ethylene oxide (n=36). One third of the instruments in each group were packed along with a free hair strand, another third with a strangulated hair strand, and the last third were packed alone as the control group. Microbiological specimens of the instruments were collected with swabs. Hair samples were inoculated on thioglycolate broth. Growth was evaluated after 24 and 48 hours. Results: No growth was observed among the groups after 24 and 48 hours. Thus, all the instruments were considered sterile. Conclusion: Hair was shown to have no significant effect as a biological burden on bacterial contamination risk.