Macedonia, with its ethnic diversity based on linguistic and religious differences, has always maintained its strategic importance. Since the declaration of independence in 1991 when it left the Socialist Federal Republic of Yugoslavia, the Republic of Macedonia, which is largely based on Vardar Macedonia, had a dispute with its neighbor Greece on the name of the country. This question, which was exacerbated by different nationalist approaches, was resolved on 17 June 2018 by the mediation of Western states that wanted to end the unrest in the Balkans. This study evaluated the Macedonian name question with reference to the typology of nationalism based on territorial and ethnic nationalisms and analyzed the historical background of this question and the negotiation process. In this respect, whether nationalism has a unifying force or a dissociative effect was examined. In this article, it was concluded that national identity and constitutional citizenship, which corresponds to a regional-geographical identity rather than a national identity preference based on the ethnic identity of the SlavChristian Macedonian majority, which constitutes only 64 percent of the total population in Macedonia, is a prerequisite.
Dilsel ve inançsal farklılıklara dayalı etnik çeşitliliğe sahipMakedonya, her dönem stratejik önemini korumuştur. Büyükölçüde Vardar Makedonyası üzerinde kurulu olan MakedonyaCumhuriyeti, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’ndenayrılarak bağımsızlığını ilan ettiği 1991’den itibaren komşusuYunanistan ile ülkenin ismi konusunda anlaşmazlık yaşamıştır.Farklı milliyetçi anlayışlarla alevlendirilen bu soru, Balkanlardaki huzursuzluğun son bulmasını isteyen Batılı devletlerinarabuluculuğuyla 17 Haziran 2018 tarihinde çözüme kavuşturulmuştur. Makedonya isim sorununu ülkesel milliyetçilik veetnik milliyetçilik üzerine kurulu milliyetçilik tipolojisine atıfladeğerlendiren bu çalışma, bu sorununun tarihsel arka planını,müzakere sürecini analiz etmiştir. Milliyetçiliğin birleştirici birgüç mü yoksa ayrıştırıcı bir etki mi yarattığı incelenmiştir. Bumakalede Makedonya’da toplam nüfusun yüzde 64’ünü oluşturan Slav-Hristiyan Makedon çoğunluğun etnik tikelliğine dayalı bir ulusal kimlik tercihi yerine bölgesel-coğrafi bir kimliğekarşılık gelen ve tüm etnik farklılaşmaların üstünde bir ulusalkimlik ve anayasal yurttaşlık zemini yaratılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.