Teknoloji, internet, ve demografik değişim finansal hizmet sektöründe hızlı bir dönüşüm başlatmıştır. Finansal hizmetlerdeki inovasyon ve teknolojinin sosyal ve ekonomik alanda oldukça yaygın kullanımı, bu hizmetleri daha etkin hale getirmiş ve Fintech olarak adlandırılan şirketler önemli bir ekonomik aktör olarak ortaya çıkmıştır. Fintech sektörü, geleneksel finansal hizmet anlayışında ve finansal hizmetlerin sunumumda değişimler meydana getirmiştir. Bu sektörde, Fintech şirketleri, son teknolojik gelişmelerin yardımıyla yeni finansal iş modelleri geliştirmekte ve ödeme hizmetleri, varlık yönetimi, sigorta hizmetleri gibi yenilikçi finansal ürün ve hizmetler sunmaktadır. Bu çalışmada, GSYİH ve Fintech yatırımları arasındaki ilişki, sekiz yüksek gelirli ülke (ABD, İngiltere, Singapur, Avustralya, Kanada, Almanya, İsrail ve Fransa) için 2014Q1 - 2020Q4 döneminde panel nedensellik yöntemleriyle araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, ülkeler arasında yatay kesit bağımlılığının varlığını göstermektedir. Westerlund panel eşbütünleşme testi sonuçlarına göre, uzun dönemde iki değişken arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmuştur. Kısa vadede, panel Granger nedensellik yalnızca Almanya'da bulunmuştur. Ele aldığımız yedi ülke için Fintech yatırımının GSYİH üzerinde olumlu bir etkisi görülürken, ilgili dönemde Singapur için olumsuz bir ilişkisi olduğu gözlemlenmiştir.
Technology, the internet, and demographic change have started a rapid transformation in the financial services sector. The widespread use of innovation and technology in financial services in social and economic areas made these services more effective and companies called Fintech have emerged important economic actors. The Fintech sector has generated changes in the traditional financial service understanding and the delivery of these services. In this area, Fintech companies are developing new financial business models with the help of the latest technological developments and offering innovative financial products and services such as payment services, asset management, and insurance services. This study investigates, the relationship between GDP and Fintech investment using panel causality methods from 2014Q1 to 2020Q4 for eight high-income countries: The United States, United Kingdom, Singapore, Australia, Canada, Germany, Israel, and France. The results indicate the existence of cross-sectional dependence among countries. According to Westerlund’s panel cointegration test results, a cointegration relationship between two variables has been found in the long run. In the short run, panel Granger causality variables have been found only in Germany. We find a positive effect of Fintech investment on GDP in seven countries, and we see a negative relationship in Singapore.