Farklı Hukuk Disiplinleri Gözüyle Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması, EKŞİ NURAY, DARDENİZ ARIKAN GONCA, ÜLGEN MERT, Editör, Beta Yayınevi, İstanbul, ss.95-161, 2024
Türkiye, tarih öncesinden itibaren günümüze dek pek çok kültüre ev sahipliği yapmış olduğundan kültür varlıkları açısından zengin olan dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Kültür varlıkları, ona sahip olan toplumların kültürlerine büyük katkılarda bulunarak onların kültürel kimliklerini beslemekte ve pekiştirmektedir. Bir kültür varlığı bulunduğu yerde kaldıkça, o kültür varlığı hakkında bilgi edinmek daha kolaydır. Ancak kültür varlıkları ait oldukları ortamdan uzaklaştırıldığında bu varlıklar ile ilgili tarihi bilgiler de yok olmaktadır. Bir başka olumsuzluk ise kültür varlıklarının yerlerinden edilirken zarar görmeleri ya da tamamen yok olmalarıdır. Türkiye gerek uluslararası sözleşmeler gerekse ulusal mevzuat kapsamında diğer ülkelerle iş birliğine giderek, kültür varlıklarının kaçak kazılarla zarar görmelerinin ve çalınmalarının önlenmesini hedeflemektedir. Türk hukukunda kültür ve tabiat varlıklarını koruma mevzuatının ilk sırasında yer alan ve 1983 yılında yürürlüğe koyulan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun “Yurt dışına çıkarma yasağına aykırı hareket edenler” başlıklı 68’inci maddesinde “Kültür ve tabiat varlıklarını bu Kanuna aykırı olarak yurt dışına çıkaran kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmü yer almaktadır.
Türkiye is one of the few countries in the world in terms of cultural property as it has hosted many cultures from prehistoric times to the present day. Cultural properties make great contributions to the cultures of the societies that own them, nourishing and reinforcing their cultural identities. As long as a cultural property remains where it is located, it is easier to obtain information about that cultural property. However, when cultural properties are displaced from the environment they belong to, historical information about these properties is also eradicated. Another negative aspect is that cultural properties are damaged or completely extinct during their displacement. Türkiye aims to prevent the damage and theft of cultural properties through illegal excavations by cooperating with other countries within the scope of both international conventions and national legislation. Article 68 of the Law No. 2863 on the Conservation of Cultural and Natural Property, which was enacted in 1983 and which is the primary law in Turkish legislation on the conservation of cultural and natural properties, titled “Those who violate the prohibition on taking abroad” reads as follows: “Any person who takes cultural and natural properties abroad in violation of this Law shall be sentenced to imprisonment from five to twelve years and a judicial fine up to five thousand days.”. In this study, the crime of taking abroad of cultural and natural properties under Article 68 of the Law No. 2863 will be examined in the context of the examination method of crime.