Kitap İncelemesi: Hüseyin Köse, Medya Teorisi - Eleştirel Medya Toplumbiliminin Oluşumu, Nika Yayınevi, Ankara, 2022


Creative Commons License

Oğuz C.

Kırklareli Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.9, sa.2, ss.216-222, 2025 (Hakemli Dergi)

Özet

Medya ile toplumsal yapı ilişkisi son yıllarda sadece ileGşim alanının değil aynı zamanda sosyolojinin de başlıca konularından biri haline gelmişGr. Zaten medyayı toplumsal yaşamdan ayrı düşünmek, medyanın varlık nedenini göz ardı etmekten başka bir sonuç vermez. Burada sorunsal sadece medyanın kendi başına buyrukluğu veya toplumsal yapının medyayı şekillendirmesi değil, bu argümanları da içermekle birlikte, esas olarak karşılıklı değişimin ayak izlerini belirli bir çerçevede değerlendirme kaygısıdır. EleşGrel medya sosyolojisi tam da bu amacı taşımaktadır: Frankfurt Okulu’ndan günümüz kuramcılarına uzanan bu süreç, toplumsal değişimin medyaya yansıma biçimlerini ve bunun nasıl alımlandığını işaret etmesi bakımından da önemlidir. Hüseyin Köse, kendi deyimiyle, öncülleri, önermeleri ve vardıkları sonuçlar bakımından bazen birbirini doğrulayan, bazen de birbirine taban tabana zıt gibi görünen farklı bakış açıları, kavramsal yaklaşımları ve düşünceleriyle eleşGrel medya toplumbiliminin oluşumuna katkıda bulunmuş bazı isimlerin düşünsel mesailerine ışık tutmaya çalışmış.

The relationship between media and social structure has, in recent years, become not only a central concern of communication studies but also of sociology. To conceive of media as separate from social life would, in fact, amount to disregarding the very rationale of its existence. The problem at stake here is not merely the autonomy of media or the reshaping of media by social structures; the primary concern is rather, alongside these arguments to evaluate, within a certain framework, the traces of reciprocal transformation. Critical media sociology is precisely directed toward this objective: spanning from the Frankfurt School to contemporary theorists, this intellectual trajectory is significant in highlighting how social change is reflected in the media and how it is received. Hüseyin Köse, in his own words, seeks to shed light on the intellectual endeavors of various thinkers who, through perspectives, conceptual approaches, and arguments that sometimes converge and at other times sharply diverge, have contributed to the formation of critical media sociology.