Başkasına Ait Olmaya Yazgılı Öznelerin Gezindiği Karanlık Arka Sokaklarda Büyübozumu


SAYIN H.

Çalışma ve Toplum, cilt.1, sa.64, ss.169-194, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 1 Sayı: 64
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Çalışma ve Toplum
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.169-194
  • İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Yabancılaşma, insanın varoluşsal anlamından, kendi gerçekliğindenkopuşunu ifade eder. Kendi doğal varoluşundan uzaklaşan öznekendisine ait olanı kaybeder, mülkiyeti kendisine karşı kullanılır.Yabancılaşan insan, güçsüzlük, anlamsızlık, kuralsızlık, yalıtılmışlık,kendinden uzaklaşma ve güvensizlik içinde kopuşa doğru yuvarlanır.Yabancılaşma kavramına merkezi bir önem atfeden ve kaynağınıtoplumda arayan ilk kişi Marx’tır. Marx’a göre yabancılaşma, tersinedönüş, öznenin nesnenin hizmetine ve denetimine girmesidir. Marx,insanı doğanın bir uzantısı kabul eder ve uygarlığın bir aşamasındaişbölümü ve mülkiyet ile karşılaşan insan, bilincin terse dönüşü iletoplumsal bölünme ve yabancılaşma ile tanışır. Uluslararası göç, süreklibir hareketlilik, etkileşim, benzeşim ve dönüşüm içinde insanlığın bütündeneyimlerini içinde barındırır. Göçmen özne, varlığı taşırken,bütünlüğünden parçaları bırakarak ve yeni parçalar edinmeye zorlanarakilerler. İçinde akıp gittiği sürecin doğasına uygun olarak, kendisine veçevresine yabancılaşır, bir başka kişiye dönüşür. Uluslararası göçüaçıklamaya çalışan kavramsal çalışmalar doğrusal bir gelişim içinde kendidönemlerine özgü yaklaşımları içerir. Mikro, orta ve makro düzeyyaklaşımlar kendi bağlamlarında konuyu açıklarken, konunun bütüncülbir bakış ile anlaşılmasına imkan tanımazlar. Marksist yabancılaşmakuramı bu düzeyler arasında bağıntı kurmakta ve uluslararası göçte birey,sosyal grup ve sistem içindeki etkileşimleri anlamamıza yardımcıolmaktadır.
Alienation refers to the separation of the humans from their existential meaning and their own reality. The subject who moves away from his natural existence loses what belongs to him, his property is used against himself. The alienated person is rounded off towards the rupture in weakness, meaninglessness, irregularity, isolation, self-distraction and distrust. Marx has been the first one to dedicate a central importance to the concept of alienation and seek out its source in society. In Marx’s perspective, alienation refers to inversion, and the subject is entrance to the service and control of the object. Marx recognizes man as an extension of nature, and at a stage of civilization, him meeting with the division of labor and property causes social division and alienation. International migration includes all experiences of humanity in a continuous movement, interaction, similarity and transformation. When the migrant subject carry away his existence, he leaves parts of its integrity and forced to acquire new values. As a natural consequence of the process in which he flows, he becomes alienated to himself and to his environment, becomes another person. Conceptual studies attempting to explain international migration include approaches specific to their own context not allowing on integrated view. The Marxist alienation theory makes a connection between different levels of conceptual studies and helps us to understand the interactions within the individual, social group and system in international migration